“Seni, anlatabilmek seni.
İyi çocuklara, kahramanlara.
Seni anlatabilmek seni,
Namussuza, halden bilmeze,
Kahpe yalana….”
Namussuza, halden bilmeze,
Kahpe yalana….”
21 Nisan 1927 tarihinde Diyarbakır'da doğdu, 2 Haziran 1991 tarihinde Ankara'da öldü. Hep sadece bir şiir kitabı olduğu söylenir. Ama her şiiri bir kitap gibidir. Bazı şiirlerinden aşağıya aldığım mısraları beni derinden vuran mısralarıdır. Bu ülkedeki birçok yazar gibi Ahmet Arif de cezaevinde yatmıştır. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Felsefe Bölümü öğrencisi iken Türk Ceza Yasası'nın (T.C.K.) 141. ve 142. maddelerine aykırı davranmak savıyla (1950, 1952-1953) iki kez tutuklandı, yargılandı ve 2 yıl hüküm giydi. Cezaevi günleri sona erince Ankara'daki Medeniyet, Öncü ve Halkçı gibi gazeteler ve dergilerde teknik işlerle uğraşarak yaşamını kazandı.
“Yangınlar,
Kahpe fakları,
Korku çığları
Ve irin selleri, aç yırtıcılar,
Suyu zehir bıçaklar ortasındasın.
Bir cana, bir başa kalmışsın vay vay!
Pusatsız, duldasız, üryan
Bir cana bir de başa
Seher vakti leylim - leylim
Cellat nişangahlar aynasındasın.
Oy sevmişem ben seni....”
Vurun,
Ben kolay ölmem.
Ocakta küllenmiş közüm,
Karnımda sözüm var
Haldan bilene…”
Ben kolay ölmem.
Ocakta küllenmiş közüm,
Karnımda sözüm var
Haldan bilene…”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder